%52

yollayan tutbenidüşmeden on Nisan 08, 2007

800 milyon insanın aç, 2,5 milyar insanın yoksul olduğu dünyada 358 küresel milyarderin serveti dünya nüfusunun yarısının yıllık gelirine eşit. Saatte bin kişi açlıktan ölüyor. Temel sağlık ve beslenme masrafları için yılda sadece 13 milyar doların gerekli olduğu gezegenimizde her yıl 5 yaşından küçük 2 milyon çocuk önlenebilir hastalıklardan ölüyor.

1 milyar çocuğun yoksul, 8 milyon 400 bin çocuğun köle olduğu dünyada 300 bin çocuk asker olarak savaşıyor. Küresel silah endüstrisi yılda 1 trilyon dolar kazanırken, dünyanın en büyük silah üretici ve satıcıları, BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi olan devletler. Zengin bir devlet askerî harcamalarını 10 haftalığına kesse dünyadaki açlık sona erdirilebilir. Dünyada silahlı çatışmalar sonucunda 2 milyondan fazla çocuk öldü, yaklaşık 20 milyonu evlerini terk etmeye zorlandı.

Futbol endüstrisini de kapsayan spor endüstrisi, en büyük 20 küresel endüstriden biri. Nike, Adidas gibi küresel spor endüstrisi şirketleri, küçük ellerini malzemelerinin üretimi için kullandığı Uzakdoğulu çocukları günde 1 doların altında ücretle tam bir köle gibi çalıştırıyor.

Her yıl 2 milyon çocuk küresel tecavüz endüstrisi tarafından köleleştiriliyor. 57 milyar dolarlık pornografi endüstrisinin 20 milyar dolarlık kısmı çocuklara tecavüz endüstrisine dayanıyor.

Yaşadığımız topraklarda 1 milyon kişi aç, 20 milyon kişi yoksul. Yoksulların yüzde 41’i 15 yaş altında. Eğer kendi başına bir ülke olsaydı gelir dağılımının en adaletsiz olduğu 6. ülke olacak olan İstanbul’da 1 milyon yoksul, 20 bin sokak çocuğu var; yaşadığımız topraklar genelinde sokaklarda yaşayan çocuk sayısının birkaç yıl içinde 500 bin olacağı sanılıyor. Yaklaşık 10 bin çocuk ve gencin kapatıldığı devlet yurtlarında son 5 yıl içinde çocuklara karşı cinsel taciz ve istismar nedeniyle 478 dava açıldı.

Bu topraklarda ekonominin yarısına yakını uyuşturucuyla finanse ediliyor. Küresel orduların Afganistan’a girdiği 2001 senesinden bu yana, Afganistan’da afyon üretimi 20 kat arttı;
bu arada yaşadığımız topraklarda da 2001-2004 arasında 15 yaş üstü gençlerde eroin kullanımı 2 kat, ecstasy kullanımı yaklaşık 4 kat arttı. Yaşadığımız topraklarda 200 bin ağır uyuşturucu bağımlısı var ve uyuşturucuya başlama yaşı 13’e düştü.

Yaşadığımız topraklarda, 2003’te, 2705 intiharın 922’si (%34’ü) 15-24 yaş grubuna ait. (15-24 yaş arası ölümlerin nedeni olarak intihar, ABD’de 3., dünyada 5. sırada.)

4 milyonluk 15-17 yaş arası nüfusun 3 milyonu liselere, bunların çoğu da (2,1 milyon) düz liselere kayıtlı. Ve düz lise mezunlarının üniversiteye girme oranı sadece %12. 3 bin 323 dershane var; 2004 itibariyle 650 bin genç dershanelere gidiyordu. 17 ilde yapılan bir ankete göre gençler arasında ÖSS korkusu Allah korkusundan önce geliyor, dershane patronları bu korkuyu ranta çeviriyor: 1989-2004 arasında üniversite sınavı hazırlığı için 34,5 milyar dolar harcama yapıldı, çoğu dershane sahiplerinin cebine giden bu para ile 69 yeni üniversite kurulabilirdi!

Ama üniversite ve mezuniyet de, kıymetsiz tahvil misali diplomaları alıp işsiz kalmaktan başka bir işe yaramıyor: Her yıl mezun olan 4 bin 500 tıpçının 3 bini işsiz kalıyor; semt pazarcılarının %30’u üniversite mezunu.

Liseye kayıtlı gençlerin %34,7’si kendini yalnız hissediyor, %36,8’i hayatı anlamsız buluyor. Üniversiteye kayıtlı gençlerin %79,4’ü insanlara güvenmediğini ifade ederken, en önemli endişe kaynakları yalnızlık (%57,8) ve mutsuzluk (%55,8).

0 dediki: