NCAŞ ÇİLAMURE

yollayan tutbenidüşmeden on Haziran 17, 2007

NCAŞ ÇİLAMURE

Laz Masalları


AĞACIN GÖZYAŞLARI - NCAŞ ÇİLAMURE

Bir köyde üç usta varmış. Bunlar aralarında konuşmuşlar ve, “Başka bir yere gidip, orada çalışalım, köyümüzde çalışacak bir işimiz yok” demişler. Bunun üzerine birisi, “Bir kişiye daha ihtiyacımız var, biz üçümüz ustayız, dördüncüsü de yemek işine bakan biri olacak,” demiş. Dördüncü adamı da bulmuşlar, yanlarına alıp yola koyulmuşlar.

Epeyce yol gitmişler. Akşam olmuş. Biri, “Hep birlikte uyumamalıyız, birer birer nöbet tutalım!” demiş. Çöp atmışlar, ilk nöbet ağaç ustasına çıkmış. İkincisi terziye, üçüncüsü kuyumcuya, dördüncüsü de zanaatı olmayan adam olmuş. Bunlar uyumuş, ağaç ustası nöbet tutmaya başlamış. Nöbet tutarken, “Nöbeti bitirene kadar ağacın üzerine bir kız resmi çizeyim” deyip resmi çizmiş. Nöbeti bitince, terziyi kaldırıp kendisi uyumuş.

Kızın resmini gören terzi, “Bu ağaç ustasının işidir, yaptığıyla övünecek. Ben de buna bir elbise dikeyim” demiş. Her şeyini dikip giydirmiş. Nöbeti bitince kuyumcuyu uyandırıp, kendisi uyumuş.

Kuyumcu bunları görünce, o da şöyle demiş, “Ben bir şey yapmazsam, ağaç ustasıyla terzi sabah bununla övünecekler.” Derken, o da altın takılar takmış. Nöbeti bitince, zanaatı olmayan adamı kaldırmış.

Adam bunları görünce üzülüp kalmış. Tanrı’ya yalvarmış: “Yarın sabah ustalar bana nazlanacaklar. Yarın sabah onların karşısında beni utandırma, buna can ver!” Gerçekten de, kız canlanmış.

Sabah hepsi uyanmış. Karşılarında canlı kızı görünce kavga etmeye başlamışlar. Ağaç ustası, “Siz bir şey bilmiyordunuz, bu işe ben başladım, kız benimdir.” Terzi, “Doğrudur sen başladın, ama sen onu çıplak bıraktın, nasıl da utanmadın! Giysilerini ben giydirdim, öyleyse kız benimdir.” Kuyumcu, “Benimdir çünkü altınları ben taktım, nişanı ben verdim, bundan dolayı benimdir.” Zanaatı olmayan adam, “Siz sadece resim yaptınız. Ona ben can verdim, benimdir.”

Bunlar tartışırlarken bir kralın oğlu at üstünde çıkagelmiş. “Davanız nedir, niye tartışıyorsunuz?” diye sormuş. Bunlar da her şeyi anlatmışlar. Kralın oğlu güzel kızı görünce gözü kalmış, o da kavgaya katılmış. Sonra demişler ki, bizim işimizi sadece hakim çözebilir, hakime gidelim. Hakimin de gözü kalmış, o da kavgaya katılmış.
Onlar birbirleriyle kavga ederken, kız yavaş yavaş gidip ağaca yanaşmış. Ağaç yarılmış, kız içine girmiş, ağaç gene kapanmış. Bunlar bakmışlar kız ortada yok!

Lazların eski bir sözüdür: Ağaç keserken, ağaçtan akan su o kızın gözyaşlarıdır.

Ncaş Çilamure*

Ar opuûes sum usûa korûu ren. Hantepek uüuitkves-ki “Vidat çkva ar svaşa do hek viéadat, çkuni opuûes oéadoni mutu var miğunan.” Ham oras arik tku-ki “Ar üoçi çkva minonan, çkun sumi-ti usûa voret, maotxani-ti gyari-wüari mxenu orûas.” Maotxani üoçi koâires, mutepe üala keöopes do gzas kogedgites.
İdes, ides, ides dulumces. Arik “Mteli aroğorda onciru var iven, tito-tito pçvat!” ya tku ren. Çopi istoles ren. İpti, ncaş usûas komoxvadu ren. Majurani terzis komoxvadu ren. Masumani üuumcis do maotxani zanaaûi na-var uçkin üoçis.

Hantepe kodincires do ncaş usûak oçumu kogyoöu ren. Çumûuşa “Çkimi nobeûi oçodinapaşa ncaşi ar bozoş marita doôa” ya tku do dovu ren. Muşi nobeûi na-miüilu, terzi kogoüuéxinu do muk kodinciru ren.

Terzik bozoş marita na-âiru “Haya ncaş usûaş noxone ren do hamuten ti imékvasen. Ma-ti ar üai dolokunu dovuöa hamus” ya tku ren. İri mutxani duöu do kodolokunu ren. Muşi nobeûi na-içodu, üuumci moselu do muk kodinciru ren.

Haya üuumcik na-âiruu, hemuk-ti haşo zoôu ren “Ma mutu var ôi-na ncaş usûa do terzik öumani hamute imékvanen.” E-do, muk-ti okroşi doloüidape duxenu ren. Hemuş nobeûi na-miüilu, mutu na-var uçkin üoçi keoselu.

Haya üoçik hantepe na-âiru gemzuli kodoskidu ren. Hemu şeni-ki, mus mutu na-var uçkiûu kuçkiûu do “Öumani usûape gemamékvasen” ya do ğormotis oxvewu ren: “Öumani hentepeş üala oncğores mot gemiûalam, hamus şuri komeçi!” ya. Mtini-ti bozok şuri komoğu ren.

Öumani mteli goüuéxes ren. Eiseles do şurite bozo na-âires, oüoüidinus kogyoöües ren. Ncaş usûak tku ren-ki “Tkvan mutu var giçkiûes do ma gevoöüi haya, bozo çkimi ren” ya. Terzik uwu ren, “Mwori ren, si gyoöüi, mara si ûeûeli naşkvi, oncğore muöo var gavu! Dolokunu ma dolovokuni, e-do çkimi ren” ya. Uuumcik tku ren-ki “Çkimi ren, hemu şeni-ki, okro ma vuxveni do nişani ma mepçi, hemuşeni çkimi ren” ya. Zanaaûi na-var uçkin üoçik “Tkvan xvala marita vit, şuri ma gevudgini do çkimi ren” ya.
Haşo oüobunanşa, néxenis gexuneri ar mapaş bere komoxtu ren. “Muş dava giğunan, mot oüobut?” ya. Hantepek-ti mteli mutxani duôaramites. Mapaş beres-ti na-âiru mskva bozos toli konoskidu do muk-ti oüoüidus kamaxtu ren. Oüule tkves-ki “Çkuni dulya xvala sudis naöüviden do sudişa vidat” ya. Oüibğes do sudişa mendaxtes ren. Sudiş reizis-ti toli konoskidu do he-ti oüoüidus kamaxtu ren.

Hantepe haşo oüobunanşa, bozo tamo tamo idu do ncas konodgitu ren. Nca oüuiwüu, bozo kamaxtu ren do nca koüitu ren. Hantepek mendawüedes-şi bozo var ren!
Mcveşi natkvami ren: nca üvatumûaşa, ncaşen wüari na-gamulun hem bozoşi çelamure ren.

* Derleyen: KHARÛOZİA Guram, Lazuri Teüsûebi (Laz Masalları), Tiflis, 1972, Hazırlayan ve Türkçe’ye çeviren: İsmail A. Bucaklişi

0 dediki: